Haberler

1971'den bugüne E-mail
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 09:13
 1971'den bugüne E-mail
Ray Tomlinson, gönderilen ilk e-mail'in içeriğini hatırlamıyor. Ancak içeriğinde önemli bir şey olmadığını söylüyor.

Her ne olursa olsun, sonuç itibariyle 1971 yılının bir sonbahar akşamında, Tomlinson'un geliştirdiği 'Send Message Program'ıyla bir metre mesafedeki komşu bilgisayara mesaj atmasıyla e-mail doğmuş oldu.

Zaman geçtikçe, e-mail dünyada en sık ve çok kullanılan iletişim platformlarından biri haline geldi. Bu anlamda e-mail servisi bulunan Yahoo! ve Hotmail gibi adreslerde bir günde 3 milyar tane mesaj gönderildiği tahmin ediliyor.

Ancak e-mail'in yaygınlaşmasıyla, belki yılda 52 saatimizi sırf onları silmek için harcadığımız spam veya junk e-mail tehditleri de artmaya başladı. Ve bazı siber suçluların en büyük silahı artık e-mail ve bu yolla sayısız insana her gün zarar veriliyor maalesef.

BBN Technologies şirketinde çalışan 69 yaşındaki Tomlinson bu konuda şunları söylüyor: ‘Önceden e-mail kullanan insanların sayısı 500 ila 1000 arasındaydı. Spam alıyorsanız eğer, en azından bu spam mail'i kimin attığını anlamanız zor olmazdı ve onlara bu yaptığının doğru bir şey olmadığını söyleyebilirdiniz.’

Tomlinson, kendini bu konuda suçlu hissetmiyor: ‘Spam gerçekten bir problem, ama o zamanlar ben böyle bir tehlikeyi öngöremezdim. Şimdi ise e-mail artık bir araç halini aldı, kimisi iyiye kullanıyor, kimisi ise kötü amaçlı. Eğer bir bilgisayarla dünyaya virüs yaymak istiyorsanız, e-mail böyle bir amacı gerçekleştirmek için bulunmaz bir araç gibi görünebilir.’

Tomlinson, bundan yıllar önce Amerika Birleşik Devletleri Savunma Departmanı'yla ARPANET isimli bir network'ün içinde yer alıyordu. Bir zaman sonra Tomlinson, kişileri bilgisayarından ya da network'ünden ayrı değerlendirebilmek için bir yol buldu: @ sembolü.

Zamanla e-mail programlarıyla mesajlar silinebilir, forward edilebilir ve klasörlere ayrılabilir hale geldi. Bu sayede e-mail'in dünyada yayılışı daha da hızlandı.

Tomlinson, Mozilla'nın geliştirdiği Thunderbird uygulamasını kullandığını da belirtti. Fakat bunun yanında Gmail hesabının da olduğunu sözlerine ekledi.

Tomlinson, Outlook yazılımını sadece bir kez kullanmış, o da zorunda kaldığı için - ‘Açıkçası Outlook hiç bana çekici gelmiyordu. Çünkü bu uygulama sisteme pek çok virüs taşıyordu.’

Tomlinson'ın yaptığı kabaca hesaba göre günde en az 12 defa e-mail gönderiyor ve yine en az 40 tane de mesaj okuyor.

Tomlinson acaba son zamanlarda gittikçe yaygınlaşan sosyal ağları ve hızlı mesajlaşma yazılımlarının gelişimini e-mail'e bir etkisi olabilir mi sorusuna ne yanıt verirdi? : ‘E-mail her zaman gerekli olacaktır, sonuçta hızlı mesajlaşmaların alanı farklı, e-mail farklı. E-mail attığınızda karşıdaki bu mesajı er ya da geç okuyacaktır, hemen cevap beklemezsiniz. Anlık mesajlaşmalarda ise durum daha farklıdır’

Sayılarla E-mail

170 milyar - Her gün dünya genelinde gönderilen e-mail sayısı
2 milyon
- Her saniye gönderilen e-mail sayısı
49 dakika - Bir ofiste her gün e-mail'le geçirilen süre
30-40 - Çalışanların bir saatte e-mail'lerini kontrol etme sayısı
 

1971'den bugüne E-mail
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 09:16
 1971'den bugüne E-mail
Ray Tomlinson, gönderilen ilk e-mail'in içeriğini hatırlamıyor. Ancak içeriğinde önemli bir şey olmadığını söylüyor.

Her ne olursa olsun, sonuç itibariyle 1971 yılının bir sonbahar akşamında, Tomlinson'un geliştirdiği 'Send Message Program'ıyla bir metre mesafedeki komşu bilgisayara mesaj atmasıyla e-mail doğmuş oldu.

Zaman geçtikçe, e-mail dünyada en sık ve çok kullanılan iletişim platformlarından biri haline geldi. Bu anlamda e-mail servisi bulunan Yahoo! ve Hotmail gibi adreslerde bir günde 3 milyar tane mesaj gönderildiği tahmin ediliyor.

Ancak e-mail'in yaygınlaşmasıyla, belki yılda 52 saatimizi sırf onları silmek için harcadığımız spam veya junk e-mail tehditleri de artmaya başladı. Ve bazı siber suçluların en büyük silahı artık e-mail ve bu yolla sayısız insana her gün zarar veriliyor maalesef.

BBN Technologies şirketinde çalışan 69 yaşındaki Tomlinson bu konuda şunları söylüyor: ‘Önceden e-mail kullanan insanların sayısı 500 ila 1000 arasındaydı. Spam alıyorsanız eğer, en azından bu spam mail'i kimin attığını anlamanız zor olmazdı ve onlara bu yaptığının doğru bir şey olmadığını söyleyebilirdiniz.’

Tomlinson, kendini bu konuda suçlu hissetmiyor: ‘Spam gerçekten bir problem, ama o zamanlar ben böyle bir tehlikeyi öngöremezdim. Şimdi ise e-mail artık bir araç halini aldı, kimisi iyiye kullanıyor, kimisi ise kötü amaçlı. Eğer bir bilgisayarla dünyaya virüs yaymak istiyorsanız, e-mail böyle bir amacı gerçekleştirmek için bulunmaz bir araç gibi görünebilir.’

Tomlinson, bundan yıllar önce Amerika Birleşik Devletleri Savunma Departmanı'yla ARPANET isimli bir network'ün içinde yer alıyordu. Bir zaman sonra Tomlinson, kişileri bilgisayarından ya da network'ünden ayrı değerlendirebilmek için bir yol buldu: @ sembolü.

Zamanla e-mail programlarıyla mesajlar silinebilir, forward edilebilir ve klasörlere ayrılabilir hale geldi. Bu sayede e-mail'in dünyada yayılışı daha da hızlandı.

Tomlinson, Mozilla'nın geliştirdiği Thunderbird uygulamasını kullandığını da belirtti. Fakat bunun yanında Gmail hesabının da olduğunu sözlerine ekledi.

Tomlinson, Outlook yazılımını sadece bir kez kullanmış, o da zorunda kaldığı için - ‘Açıkçası Outlook hiç bana çekici gelmiyordu. Çünkü bu uygulama sisteme pek çok virüs taşıyordu.’

Tomlinson'ın yaptığı kabaca hesaba göre günde en az 12 defa e-mail gönderiyor ve yine en az 40 tane de mesaj okuyor.

Tomlinson acaba son zamanlarda gittikçe yaygınlaşan sosyal ağları ve hızlı mesajlaşma yazılımlarının gelişimini e-mail'e bir etkisi olabilir mi sorusuna ne yanıt verirdi? : ‘E-mail her zaman gerekli olacaktır, sonuçta hızlı mesajlaşmaların alanı farklı, e-mail farklı. E-mail attığınızda karşıdaki bu mesajı er ya da geç okuyacaktır, hemen cevap beklemezsiniz. Anlık mesajlaşmalarda ise durum daha farklıdır’

Sayılarla E-mail

170 milyar - Her gün dünya genelinde gönderilen e-mail sayısı
2 milyon
- Her saniye gönderilen e-mail sayısı
49 dakika - Bir ofiste her gün e-mail'le geçirilen süre
30-40 - Çalışanların bir saatte e-mail'lerini kontrol etme sayısı
 

Artık kimse saklanamayacak.
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 09:14
 Artık kimse saklanamayacak.
Artık sadece TC Kimlik Numarasını yazarak bir kişinin adresini bulabileceksiniz hemde tamamen ücretsiz bir hizmetle...

Karadeniz Teknik Üniversitesi mühendislik bölümü öğrencisi Buğra AYAN'ın yazdığı bir program, internetten program indirmeye olanak tanıyan sitelerde patlama yaptı. İnternetin önde gelen iki program indirme sitesinde günün en çok indirilen programlarından olan 'TC Kimlik No Yaz Adres Bul' programı size istediğiniz kişinin Tc kimlik numarasını yazarak mahallesine kadar adres bilgilerini alma imkanı sunuyor.
 

ERDOĞAN'DAN HODRİ MEYDAN!
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 08:44
 ERDOĞAN'DAN HODRİ MEYDAN!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Çanakkale İl Teşkilatı tarafından Kolin Otel'de düzenlenen yemekli toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

'Aziz şehitlerimizin huzurunda biz milletimize söz verdik söz veriyoruz. Milletimizle birlikte çıktığımız bu hukuk, adalet, refah ve kalkınma yolunda geriye doğru bir tek adım inşallah atmayacağız. Türkiye'nin huzurunu, demokrasisini, hukukunu, her şeyin üstünde tutacağız. Kimsenin kazanımlarımızı geriye götürmesine de izin vermeyeceğiz. Gençlik kolları, kadın kolları hep birlikte çalışacağız.'

Herkesin kendini emniyet ve güven içinde hissetmesini isteyen Başbakan Erdoğan, 'Birilerinin bizimle ilgili ne tür tezgahlar hazırladığını da biliyoruz, farkındayız, ama şunu da bilmeleri lazım ki eğer millet hayırlıysa onun sonu da hayırdır, başarıdır' diye konuştu.

Konuşmasında bir şiir okuyan Erdoğan, şiirin sonunu Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı'ya bağladı ve şunları söyledi:

'Seyit Onbaşı'yı Seyit Onbaşı yapan imandır. Hadi onu da inkar etsinler. Hadi ona da laikliğe aykırı desinler.'

-'YETMİŞ MİLYON VATANDAŞIMIZIN GELECEĞİ İÇİN SİYASETTEYİZ'-

Türk Milleti'nin, bir daha asla bahtının kararmasına, Türkiye'nin karanlığa gömülmesine izin vermeyeceğine inandığını belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Birileri çağdaş hukuk devleti normları yerine, keyfiliği istiyor olabilir. Birileri imtiyazlı günleri özlemiş olabilir. Birileri demokrasi yerine otoriter anlayışı tercih ediyor olabilir, ama biz yetmiş milyon vatandaşımızın gelecekleri için siyasetteyiz. Ne kendimiz için imtiyaz isteyenlerden olacağız, ne de belli zümreler için imtiyaz temin veya tesis edenlerden olacağız. Demokrasinden de hukuk devleti anlayışında da laiklikten de taviz vermedik, vermeyeceğiz.'

Milletin emanetini sadakatle taşıyacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bütün imtiyazı ve itibarı millete vereceklerini söyledi. Erdoğan, 'Bu ülkede siyaseti tazyik altında tutmak isteyenler, demokrasiyi tazyik altında tutmak isteyenler, Türk milletinin hür ve özgür iradesini tazyik altında tutmak isteyenler hukuk dışı, adalet dışı, insaf dışı emellerine nail olamayacaklardır' dedi.

Her zaman sorumlu davrandıklarını, bundan sonra da sorumlu davranacaklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin çıkarlarını Türk milletinin menfaatlerini her zaman ve zeminde müdafaa edeceklerini söyledi.

Habertürk'ün haberine göre Erdoğan, güven ve istikrar ortamını korumak gibi bir gayesi olmayanların sorumsuz davranışlarına da alet olmayacaklarını kaydetti.
 

'FITTIRIYORUM'
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 08:47
 'FITTIRIYORUM'
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru özellikle liberal köşe yazarlarının, kapatma davası konusuda AKP'nin de hataları olduğu yönündeki beyanlarına çok sinirlendiğini yazdı. İddianamenin cımbızla çekilmiş cümlelerden oluştuğunu savunan Koru, CHP lideri Baykal'ın “İddianame mükemmel hazırlanmış” diyebildiğini yazdı.

Günah arayanlar için...

“İyi de kardeşim, Ak Parti'nin hiç mi günahı yok?” diye sormuyorlar mı, insanın fıttırası geliyor. Derenin bir başında duran kurt için kuzu da suyu bulandırıyor ve bu yüzden de iştahla yenilmeyi hak etmiyor muydu? “Evet, Ak Parti de kapatılmayı hak ediyor” dememizi bekliyorlar.

Utanma ve sıkılma duygularını çoktan yitirdiklerini biliyoruz. Artık gözleri kendi menfaatlerini bile göremeyecek kadar dönmüş durumda; çıkacak ekonomik krizden büyük darbe alacağı kuşku götürmez patronlarını zora düşürme pahasına hem de... Bu süreçten kimi itibarı sıfırlanarak, kimi ağırlığı azalarak, kimi de ekonomik gücü darbe yemiş olarak çıkacak; bazısını ise hem itibar, hem ağırlık kaybı, hem de fakirleşme bekliyor...

Neden kapatılmayı hak ediyormuş Ak Parti? Her biri cımbızla çekilmiş cümlelerle 'lâikliğe aykırı' görüş açıklamış 71 kişiyi bünyesinde barındırdığı için...

İyi de söz konusu olan politika yapan kalabalık bir kitle. Meclis'te 340 milletvekili var Ak Parti'nin; Başsavcı eski milletvekillerinden de ilgisini kesmediğine göre en az 600 kişilik bir kütleden söz ediyoruz. Bu, çekirdek kadro... Bunlara parti kurucularını, yönetiminde yer alanları, yerel yöneticilerini, belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini, il genel meclisi üyelerini eklerseniz onbinlerce partili çıkacaktır karşımıza. Konuşmayı seven insanların yaşadığı bir ülkede lâf üreten onbinlerce ağız demek bu...

Onbinlerce ağızdan bula bula 71'ini iddianamesinde 'kanıt' olarak değerlendirmeye değer bulmuş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı... Bir-iki kulak tırmalayan görüşün sahibi daha önce ya yargının dikkat alanına girmiş, ya da doğrudan partisi tarafından disiplin soruşturmasına maruz tutulmuş zaten. Ya geri kalan 'kanıtlar'? Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere ileri gelen politik zevatın yıllar içinde söyledikleri...

Onbin öğrencisi bulunan bir okulu düşünün; ya da büyük bir kamu iktisadi kuruluşunu... Çok sayıda işçinin çalıştığı bir fabrikayı... Bütün çalışanlarıyla en az on ayrı gazete demek Ak Parti'nin sayısal cesameti; on gazete! On ayrı gazetede her gün görüş açıklayan bin kadar yazarın aynı süre içerisinde açıkladığı görüşlerden yargı duvarına çarpan ne kadar oluyordur dersiniz? On gazetede yazan bin yazarın görüşlerinden parti kapattırmayla sonuçlanacak kaç iddianame kaleme alınırdı, hesaplayabilir misiniz?

Altı yıldır iktidarda bulunan Ak Parti içerisinde görev alanlardan bazılarının suçlanmasının büyütülecek bir yönü yok. Kimi isterseniz suçlayabilecek bir şeyler bulursunuz bu ülkede.

Suçlamalar önemliyse, iddianamenin hemen her okuyanda hayal kırıklığı yaratmasını nasıl yorumlayabiliriz? Bir Allah'ın kulu çıkıp da -hakkını yememek için buraya kaydedeyim: CHP lideri Deniz Baykal dışında- “İddianame mükemmel hazırlanmış” diyemiyor. Ak Parti'ye kapatma davası açılmasının gereğini savunanlar bile, bunun gazete kupürleriyle kotarılmış bir iddianameyle yapılmasını eleştiriyorlar.

Gazete kupürleri hiçbir şeyi yansıtmıyor çünkü... Örnek dünkü gazetelerden: Başsavcının iddianamesine yeni malzeme sağlamak için çabalarını sürdüren “Dün de bunlar oldu” sütununun bulunduğu gazetenin son eseri bir doktor hanım... Sağlık ocağında görevli doktorun başı örtülü fotoğrafını çeken erkek muhabir, ardından bir de “Bana saldırdı” diye şikâyetçi olmuş... İyi de, bu tür olayların Ak Parti'yle doğrudan ilişkisi var mı? Her gördüğü sakallıyı dedesi sananlar, “Var ve bu yüzden kapatılmalı” demekteler. Yalnız bunu demekle kalsalar iyi, bir de bize dönüp “Ak Parti'nin hiç mi günahı yok?” diye sormuyorlar mı, işte o zaman ip kopuyor, sigorta atıyor... İddianame piyasalarda dengeleri sarsmış galiba. Acaba en fazla kimin zenginliği azaldı?
 

CUDİ'DE OPERASYON
Arda Kaplan tarih 20.03.2008, 08:41
 FLAŞ! CUDİ'DE OPERASYON!
Cudi Dağı'nda tespit edilen teröristlere yönelik operasyon başlatıldı.

Şırnak'taki Cudi Dağı'nda insansız hava aracı ‘Heron'ın bir grup teröristi tespit etmesi üzerine operasyon başlatıldı. Çok sayıda komando ve korucunun katıldığı operasyonda teröristlerin gizlenebileceği bölgeler top atışına tutuldu. Bölgede operasyonlar devam ederken, bu sabah sınır birliklerine tank ve mühimmat sevkiyatı yapıldı.

HERONLAR TESPİT ETTİ

İsrail'den kiralandıktan sonra Şırnak dağlarında keşif ve gözetleme faaliyetinde kullanılan ‘Heron' adlı insansız hava aracı, üzerindeki yüksek çözünürlüğe sahip kameralar sayesinde Cudi Dağı'nda bir grup teröristin yerini belirlendi. 21 Mart'taki Nevruz kutlamları ile teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 59'uncu doğum günü olan 4 Nisan'da askeri birliklere ve kamu binalarına bombalı saldırı eylemi hazırlığı yaptıkları bildirilen teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için bölgede hemen operasyon başlatıldı. Özel eğitimli komandolar ile gecici köy korucularının katıldığı kapsamlı operasyonda teröristlerin bulunabileceği olası bölgeler top atışına tutuldu. Sarp ve dik kayalıklı alanlardaki mağaralarda ağır makineli tüfeklerle ateş altına alındı. Bölgedeki operasyonların devam ettiği belirtildi. Ayrıca Herekol ve Kato dağlarında da teröristlere yönelik operasyonların sürdüğü bildirildi.

SINIRA TANK SEVKİYATI SÜRÜYOR

Hürriyet'in haberine göre; Irak sınırında askeri hareketlilik bugün de devam etti. Şanlıurfa yönünden askeri TIR'larla taşınan tanklar, zırhlı askeri ambulans ve mühimmatlar Çakırsöğüt Komando Tugay Komutanlığı'na getirildi. Araçların buradan sınır birliklerine nakledileceği belirtildi. Ayrıca Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’ndan bu sabah üstü brandayla kaplı 10 sivil kamyonla Hakkari yönüne malzeme taşınması dikkat çekti. Sınıra 10 askeri araçla komandolar da sevkedildi.
 

<-Geri

 1  2 Devam -> 
İşte Bu Benim Sitem
 
 
Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol